Yüzyıllık Fincanlarla Velvet Cafe’de Çay Aşkı…

Yeni lezzetler, yeni adresler keşfettikçe mutlu oluyorum! Yeni yüzler, yeni sohbetler ve çaya aşık insanlar tanıyorum her gün… Yolum, bu sefer Galata Velvet Cafe‘ye düştü! Öncesinde aldığım tavsiyeler beni o kadar heyecanlandırdı ki; sabahın en erken saatinde yola koyuldum!

Burası metrekare olarak minik, hayal olarak size oldukça geniş alanlar sunan şirin mi şirin bir yer! Gitmeden aldığım önerilerden birisi de; sahiplerinin misafirperverliği ve güler yüzleriydi. Daha ilk dakikada bunun doğruluğuna inandım. Öyle güler yüzlüler ki, bir cafe değil, bir ev misafirliğine gelmiş gibi başlıyor günümüz.

Kahvaltısı, ev böreği, menemeni hepsinin içinde bir ev lezzeti var doğrusu. Belki de bu kadar keyifle yediren sohbettir…Elbette tüm sunumlar özenli ve kaliteli.

Bu şirin cafe’nin sahibi Yüksel bey, annesi ve teyzesini de yanına alınca harika bir ekip olmuşlar. Görür görmez içlerinden geçen şey burayı cafe yapmak olmuş. Hayallerin gerçeğe dönüşmesi ne harika! Anne ve teyze tam anlamıyla ikna olunca yola çıkmışlar. Mekanın kesinlikle en önemli özelliği huzurlu atmosferi. ”Biz misafir ağırlamayı hep çok severdik, o yüzden biz de mutluyuz” diyor Firuzân hanım. Yüksel bey ise oldukça yenilikçi ve enerjik. Her gün yeni şeyler eklemiş hayallerinin üzerine. Zor ikna ettiği annesinin meşhur kaymaklı un helvasını menüye eklettirmiş mesela.

Şimdi ise her gidenin yemek istediği, adeta yıldız bir lezzet olmuş bu. Siz yine de bu hikayeyi bir de onlardan dinleyin:) Bu arada tadı gerçekten EF-SA-NE…

Gelelim çaylara, fincanlara. ”sağolsun her gelen bir parça ile destek oldu”diyor Yüksel bey. Burada teyzesinin doğumunda şerbetlik olarak kullanılan fincan’da var, Rusya’dan, Fransa’dan 1920’li,40’lı yıllardan parçalar da…

Çayınızı hangi fincanla alırsınız? diye soruyorlar gülümseyen yüzleriyle ve kısaca anlatıyorlar bu kıymetli koleksiyonu. Bazıları satışa açık, fakat çoğu; kıymetli, hatırası olan fincanlar. ”ya kırılırsa?” diyorum. ”İnsanlar eskiyor yavrum, ne yapalım” diyorlar pes:) Size artık hikayesine göre seçmek kalıyor. Bir yandan içiyor, bir yandan da daha önce ”kimlere şahit olmuştur bu fincanlar?” diye düşünüyorsunuz…

Bitki çayı seçeneklerinin yanında size önerim Early grey denemeniz. Twinings kullanıyorlarmış. Fakat ufak tefek harmanları, eklemeleri oluyor mutlaka. Oldukça lezzetliydi. Cam retro demlikte, döküm ısıtıcı üzerinde, çubuk tarçın ve karanfil ile servis ediliyor.

Bu sırada oluşturulmuş mini kitaplıktan kendinize kitap seçebilir, fonda çalan muhteşem müzikleri dinleyebilirsiniz. çalan şarkıları bile kendileri seçiyor…

Dantel masa üzeri detayları, duvarda çerçevelenmiş anneanne gelinliği, siyah beyaz resimler, mis gibi müzik her şey sizi mutlu etmek için birleşmiş burada. Fiyatlar makul, tatlar,sohbet şahane!

Gitmeden önce dilediğiniz sosyal ağ üzerinden inceleyebilirsiniz. Ortak bir ”memnuniyet” okuyacaksınız. Gelen herkes müdavim oluyor, yeniden gitmek ve bu şirin insanlara selam vermek istiyor çünkü.

 

Çay, lezzetini bulmaz mı şimdi burada?

Mutlaka mutlaka mutlaka gitmeli…

İşte adres: Bereketzade M Kule Çıkmazı 7A Galata Beyoglu/İstanbul

Galata kulesi yakınlarına geldiğinizde Anemon oteli bulun, hemen yan tarafından indiğinizde Velvet cafe renkli duvarı ile sizi karşılayacak:)

Bu arada çok şirin bir facebook ve instagram sayfaları var;

https://www.facebook.com/velvetcafegalata

https://instagram.com/velvetcafegalata