Yükselen Trend Ayahuasca Çayı Nedir?

Birden fenomen olan şeyler oldukça ilgimi çekiyor. Bazılarına ilk başta önyargılı davransam bile sonrasında merakıma yenik düşüyorum doğrusu. Fakat dilden dile dolaşan, hele içinde çay olan bir trendi göz ardı etmem imkansız olurdu:)

Özellikle ünlüler arasında dalga dalga yayılan bir trend haline gelmiş ”Ayahuasca çayı” fakat bu çay bizim bildiklerimizden biraz daha farklı! Yani öyle aktara gidip kaynatarak içtiğimiz, ofiste sallama yaptığımız çaylardan değil. Epey zorlu bir yolculuk sonrası sahip olacağınız fakat hayatınızı değiştirebilecek bir etkiye sahip:)

Önce nedir bu Ayahuasca açıklayayım;

 

Amazon yerlilerinin İnka öncesi dönemlerden beri, yüzyıllardır iyileştirici kutsal bir bitki olarak kullandıkları Ayahuasca, bir sarmaşık türünün yaprağı. çeşitli bitkilerle harmanlanarak uzun süre kaynatılarak elde edilir. Ayahuasca ayinleri gece karanlıkta ve çok sessiz bir ortamda yapılır. Yalnızca doğarken anne ve bebekte ve ölürken salgılanan DMT’nin vücutta salgılanmasını tetiklediği için ‘Ölüm İksiri’ de denen ve dişi bir ruha sahip olduğuna inanılan Ayahuasca bitkisinin şarabı; mutlaka bir şaman eşliğinde içildikten yaklaşık yarım saat 1 saat sonra kusma ve mide bulantısı gibi yan etkilerle etkisini gösterir ve sonrasında kişiye has, başka boyutlara geçilen tecrübeler yaşanır.

Hem ruhsal hem fiziksel bir arınma sağlayan Ayahuasca ağır hastalıkların ve bağımlılıkların tedavisinde ve ruhsal rahatlama için kullanılabilir. Öncesinde sıkı bir diyet uygulanan seremoni sonrası kusma ve ishal sonucu vücut toksinlerden arınırken zihin de alegorik olarak ön yargılardan, toplum, aile, okul, din kalıplarından arınıp hayatla ilgili sorular daha net yanıtlanabilir.

İşte insanlar şu sıra  üşenmeyip, bu çayı tatmak için  Güney Amerika’nın yolunu tutuyorlarmış.
Peru ve Brezilya’daki Amazon ormanlarının derinliklerinde düzenlenen bu ‘çay saatlerinin’ sonunda da hayatı yeniden keşfettiklerini iddia ediyorlar üstelik:) Elbette öncesinde sıkı bir arınma programı ile beraber.

Asıl marifet ise bitkinin içinde bulunan DMT molekülünde.  O ne ki derseniz, iki gözümüzün orta hizasında, alın boşluğumuzda bulunan epifiz bezinin sadece doğum ve ölüm anında fazlaca salgıladığı bir molekül bu.
DMT, vücuda Ayahuasca içerek alındığında mistik zevk ve ruhani tecrübelere neden olup zihin açıcı, algı değiştirici, diğer alemlerle iletişim kurucu tesirlere yol açıyormuş. Bu maddenin ‘yuvası’ epifiz beziyse de kimileri tarafından kalp gözü, gönül gözü veya üçüncü göz olarak adlandırılıyor. Anlayacağınız bu ”Çay terapisi” oldukça yaygın:)

Elbette, bilmediğimiz zararları da olabilir. Denemeden önce çok iyi düşünmeli…

Çay aşkı, kontrollü olmayı öneriyor:)