Sizde Tepidophobia Olabilir mi?

İşte çay aşıkları için yepyeni bir kavram ”Tepidophobia” yani kötü demlenmiş/hazırlanmış çay içme korkusu. Nasıl yani? Buyurun yazıma;

Biz çay aşıkları her daim çay demleme konusunda özenliyiz değil mi? Özel demliğimiz, özel kaşığımız, belki ölçü için kullandığımız araçlar, filtremiz, demliğimiz var değil mi? Gram olarak aldığımız çayları saymıyorum bile, çiçeksi, tatlı, özel karışımlar tam damak tadımıza, tam modumuza göredir her zaman. Tabi bu kadar detaydan sonra olmazsa olmaz bir de fincanımız olmalı. Mümkünse ince porselen, mümkünse çayı sıcak tutabilen… Peki, her zaman çay içmek için bu alt yapıyı sağlayabilir miyiz? Elbette hayır, Ne yazık ki hayır, çok istesek de hayır…

İşte tam bu devrede Tepidophobia devreye giriyor. Ofiste, misafirlikte, okulda… Size birisi çay ikram etmek istediğinde nezaketimizden dolayı hayır diyemeyiz. Fakat içten içe stres oluruz, sindiremeyiz, hatta güzelim çayın hebâ olduğunu görüp biraz da sinirleniriz. İşte bunun bir adı var. Kötü yapılmış/hazırlanmış çay içme fobisi.

Belki siz de içten içe bu fobiye sahipsinizdir? Mesela bir kafeye rastgele oturduğunuzda gelecek çaydan şüphe eder misiniz? Bir yanınız içmek istese de, içinizdeki çay sever o diğer ses sizi uyarır mı? ”Aman boşver ya, bunlar nasıl yapar şimdi çayı?” Sipariş verirken ”ben bir çay istiyorum ama taze” diye ekleme gereği duyar, sonra da çayı nerede hazırlıyor, hangi demlikten koyuyor diye bakar mısınız? Hevesle söylediğiniz bitki çayı, önünüze poşet çay olarak geldiğinde yüzünüz asılır mı? Tamam! Yeni fobinize ”merhaba” diyin:)

Çayın fobisi olursa böyle olur işte. Hem söylemesi de çok havalı değil mi? 

Ben de ”Tepidophobia” var şekerim, her yerde çay içemiyorum.