Nuri Pakdil’den Çay Dostlarına Öğüt!
”Nuri Pakdil” dediğimde daha fazla anlatmaya, yazmaya gerek var mı dersiniz? Bence yok. Yedi Güzel Adam’ın Hülâsası diyorlar onun için, ne de doğru! Çok Şükür ki, ben de kendisiyle sohbet edebilenlerden oldum. Elbette çay üzerine de konuştuk…
Yaşın verdiği yorgunluktan ziyade bilgi yükü sanki omuzlarında. Herkes karşısında bir kelime duymak için, feyz almak için bekliyor gibi. Hâlâ davet aldığı söyleşilere gitmeye gayret ediyor. Muazzam! Hiç kimseyi kırmadan cevap vermeye çalışıyor. Biraz korkarak başladım konuşmaya.
-Efendim Çayı sever misiniz?
”Sevilmez mi hiç?” cevabını duyunca yüzüm aydınlanıverdi. Kısacık da olsa anlattım neler yaptığımı hoşuna gitti, gülümsedi. Peki, dedim çayla ilgili bana bir not yazmak ister misiniz? Ben onu ömür boyu saklarım hem! ”Çay severler mi okuyacak?” diye sorduktan sonra biraz düşündü ve ”bunu iyi belle tamam mı?” diyerek yavaş yavaş yazmaya başladı.
Benimle birlikte masamızda kim verse pür dikkat izliyordu. Zirâ artık kitaplarına bile sadece imza atıyor. Onun yerine yayıncılardan dolduruyorlar yazı kısmını. Bu gerçekten de çok özel bir andı…
İşte o öğüt;
Günlerce üzerinde düşünmeli belki de…
Öyle ya; çay kadar kimlerle içtiğiniz de önemlidir!
Ben de yeri her zaman ayrı olacak bir hatıra oldu bu…