Mekan Keşifleri – Çay Aşkı http://cayaski.com Sen de Çaya Aşık mısın? Tue, 13 Mar 2018 11:14:49 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.7.9 Moda’nın Damak Tadı: 37/A Cafe http://cayaski.com/moda37acafe/ http://cayaski.com/moda37acafe/#respond Fri, 16 Feb 2018 22:25:37 +0000 http://cayaski.com/?p=6777 Şu hayatta donut aşkında kendime tek rakip tanırım, o da; Homer Simpson’dır. E hal böyle olunca, bana cennet gibi gelen bir keşiften bahsetmem kaçınılmaz şimdi. Geç bile kaldım yazmak için, tutmayın beni… Aslına bakarsanız eğer bu yazıyı Kadıköy’e yakın bir noktadan okuyorsanız Cafe 37/A Moda‘yı bilme ihtimaliniz çok yüksek. Burası minicik fakat çok insanı birleştiren keyifli bir nokta. Bence vaadettikleri metrekaresinden çok daha fazla. Benim içerinde oturduğum sırada o kadar farklı profil ziyaret etti ki, size hiç bir ortalama veremem. Çocuklarını donut yemeye getiren, bir fincan kahve ile yüzyıllık dedikodu anlatan, sıcak çorba aşkıyla kapıyı çalan daha kimler kimler. Mekana müdavim olan ünlü simalar da var elbette. Başta da dediğim gibi minik bir mekandan bahsediyorum. Özellikle yaz aylarında yer bulma konusunda gerçekten şansınıza güvenmelisiniz. Fakat güzel haber: mekan küçük olmasına karşın gözünü üzerinize diken yok, menü geniş, içerik taze. Daha ne olsun?   Eğer benim gibi donut görünce dünyayı unutmuyorsanız yemekleri de oldukça güzel. Cafe, Barilla’nın gurmelere hitap eden Academia Serisi özel makarnalarının Türkiye’deki satış noktasıymış aynı zamanda. Zaten oturmuş bir sipariş potansiyeli de var. Bu da aslında bir referans bizler için. Şarjımın çok az olduğu dakikalarda fotoğraf çekince masanın üzeri de az önce çıkan müşterilerden sonra biraz dağınık, artık siz görmeyin oraları:) Tabi pek önemli kısım çay! Menüde çay seçenekleri de güzel. Bildiğimiz standart siyah çay haricinde poşet bitki çayları ya da dökme bitki çaylarını da bulmak mümkün. Bizi sadece sallama çaya mahkum etmemişler. Kahve çeşitleri de var elbette ama çay varken kahve içmeyeceksiniz değil mi? İsimleri pek hoşuma giden farklı tatlıları da var bu arada. Ne saysam başka? Çalan müzikler, sevimli dekorasyon, mekanın ışıkları güzel, (öyle demeyin, ışık önemli) insanlar güler yüzlü. Bence tastamam tüm kriterler 🙂 Yolunuz Moda’ya düştüğünde harika bir mola durağı olabilir burası. Uslu bir çay severseniz çikolatalı donutlardan da kalmış olabilir. Hemen aşağıya açık adresini...

Devamı Var!

The post Moda’nın Damak Tadı: 37/A Cafe appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Şu hayatta donut aşkında kendime tek rakip tanırım, o da; Homer Simpson’dır. E hal böyle olunca, bana cennet gibi gelen bir keşiften bahsetmem kaçınılmaz şimdi. Geç bile kaldım yazmak için, tutmayın beni…

Aslına bakarsanız eğer bu yazıyı Kadıköy’e yakın bir noktadan okuyorsanız Cafe 37/A Moda‘yı bilme ihtimaliniz çok yüksek. Burası minicik fakat çok insanı birleştiren keyifli bir nokta. Bence vaadettikleri metrekaresinden çok daha fazla. Benim içerinde oturduğum sırada o kadar farklı profil ziyaret etti ki, size hiç bir ortalama veremem.

Çocuklarını donut yemeye getiren, bir fincan kahve ile yüzyıllık dedikodu anlatan, sıcak çorba aşkıyla kapıyı çalan daha kimler kimler. Mekana müdavim olan ünlü simalar da var elbette. Başta da dediğim gibi minik bir mekandan bahsediyorum. Özellikle yaz aylarında yer bulma konusunda gerçekten şansınıza güvenmelisiniz. Fakat güzel haber: mekan küçük olmasına karşın gözünü üzerinize diken yok, menü geniş, içerik taze. Daha ne olsun?

 

Eğer benim gibi donut görünce dünyayı unutmuyorsanız yemekleri de oldukça güzel. Cafe, Barilla’nın gurmelere hitap eden Academia Serisi özel makarnalarının Türkiye’deki satış noktasıymış aynı zamanda. Zaten oturmuş bir sipariş potansiyeli de var. Bu da aslında bir referans bizler için.

Şarjımın çok az olduğu dakikalarda fotoğraf çekince masanın üzeri de az önce çıkan müşterilerden sonra biraz dağınık, artık siz görmeyin oraları:) Tabi pek önemli kısım çay! Menüde çay seçenekleri de güzel. Bildiğimiz standart siyah çay haricinde poşet bitki çayları ya da dökme bitki çaylarını da bulmak mümkün. Bizi sadece sallama çaya mahkum etmemişler.

Kahve çeşitleri de var elbette ama çay varken kahve içmeyeceksiniz değil mi?

İsimleri pek hoşuma giden farklı tatlıları da var bu arada. Ne saysam başka? Çalan müzikler, sevimli dekorasyon, mekanın ışıkları güzel, (öyle demeyin, ışık önemli) insanlar güler yüzlü. Bence tastamam tüm kriterler Yolunuz Moda’ya düştüğünde harika bir mola durağı olabilir burası. Uslu bir çay severseniz çikolatalı donutlardan da kalmış olabilir. Hemen aşağıya açık adresini ekliyorum;

Caferağa Mahallesi, Bademaltı Sk. 37/A, 34710 Kadıköy/İstanbul

(0216) 339 08 74

Cuma ve cumartesi günleri gece 00:00, diğer günler sabah 10:00 ve gece 23:00 arası açıklar.

İşte bunlar da sosyal medya hesapları;

Buyrunuz Facebook , Buyrunuz İnstagram 

Donutlarınız taze, çayınız sıcak olsun!

 

 

The post Moda’nın Damak Tadı: 37/A Cafe appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/moda37acafe/feed/ 0
Şükran Ablayı Tanıyor musunuz? Ankara Dantel Kafe http://cayaski.com/ankara-dantel-kafe/ http://cayaski.com/ankara-dantel-kafe/#respond Wed, 28 Jun 2017 22:19:56 +0000 http://cayaski.com/?p=6561 Bazı mekanlar vardır hani, içeri girer girmez ”ben kesin buranın müdavimi olurum” dersiniz. İşte Ankara kalesinin dantel’ini, Şükran ablasını anlatacağım bu sefer size! Buyurun yazıma; Ah ne kadar geciken bir yazı oldu bu, Ankara’nın havası ısınmak bilmeyince bu kez biz hasta olduk. İyileşmek bilmeyince, evime gelişim gecikti tabi. Hâl böyle olunca, erteledim de erteledim. Neyse, hemen başlıyorum; Dantel Kafe; eskiyen eşyaların eskimeyen ruhlarıyla dolu bir mekan. Burayı uğrak noktası yapan en büyük sebep ise Şükran abla, tanıştıktan 10 dakika sonra başınızı göğsüne yaslayıp derdinizi anlatmaya başlayabilirsiniz. Eli bol, gönlü geniş, elbette işletmesini döndürme derdinde fakat asla önceliği para değil bu çok açık. Menüleri de anne eli ile hazırlanıyor tabi. Dolu dolu. Bu tavırla karşılaşan kim varsa artık hep gelmeye başlıyor işte… Mekan için en popüler saat dilimi sabah, çünkü burada uzun uzun yapılan kahvaltılar pek güzel oluyormuş. Hem çeşit fazla, hem sınırsız çaylı hem de özel seçilen kahvaltılıklarla önceden yer ayırtarak güzel bir başlangıç yapabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra elbette ben öncelikle tatlılarını ve çaylarını denedim. Pörfekto canlarım! Tiremisu, kek ya da alternatifli tatlılar günlük, bunların yanı sıra Kıbrıs tatlısı diye yeni popüler olmaya başlayan bir tatlı denedim. (yakın geleceğin trileçe’si olcak) Onun da tadı oldukça güzeldi. Bana eşlik eden kardeşim de sahlep içmişti, onu da şuraya çaktırmadan iliştireyim. Tabi siz yine de çay için:) Standart siyah çayın yanı sıra Ahmad Tea poşet çaylarını da mekanda bulabiliyorsunuz. Adaçayı, ıhlamur, kuşburnu’ndan tutun hibiskus’a kadar bir sürü de bitki çayı çeşidi de var. Oh mis:) Bu seçeneklere ek olarak demlikte ya da termosla da çay alabiliyorsunuz. ”Bana yetmez” derseniz dahası yok ama 🙂 Tatlılar: 7.50 TL çay fiyatı ince belli:2.00, fincan 3.00,demlik 10.00, termos:15.00 TL bitki çayı çeşitleri de 5.00 TL. Bence mekanın lokasyonuna ve mekana göre oldukça uygun belirlenmiş. Mekan müdavimlerinin gelip gitmesiyle yaşıyor. Yani tepenizde bekleyen, ”bir şey daha iç” diyen...

Devamı Var!

The post Şükran Ablayı Tanıyor musunuz? Ankara Dantel Kafe appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Bazı mekanlar vardır hani, içeri girer girmez ”ben kesin buranın müdavimi olurum” dersiniz. İşte Ankara kalesinin dantel’ini, Şükran ablasını anlatacağım bu sefer size! Buyurun yazıma; Ah ne kadar geciken bir yazı oldu bu, Ankara’nın havası ısınmak bilmeyince bu kez biz hasta olduk. İyileşmek bilmeyince, evime gelişim gecikti tabi. Hâl böyle olunca, erteledim de erteledim. Neyse, hemen başlıyorum; Dantel Kafe; eskiyen eşyaların eskimeyen ruhlarıyla dolu bir mekan. Burayı uğrak noktası yapan en büyük sebep ise Şükran abla, tanıştıktan 10 dakika sonra başınızı göğsüne yaslayıp derdinizi anlatmaya başlayabilirsiniz. Eli bol, gönlü geniş, elbette işletmesini döndürme derdinde fakat asla önceliği para değil bu çok açık. Menüleri de anne eli ile hazırlanıyor tabi. Dolu dolu. Bu tavırla karşılaşan kim varsa artık hep gelmeye başlıyor işte…

Mekan için en popüler saat dilimi sabah, çünkü burada uzun uzun yapılan kahvaltılar pek güzel oluyormuş. Hem çeşit fazla, hem sınırsız çaylı hem de özel seçilen kahvaltılıklarla önceden yer ayırtarak güzel bir başlangıç yapabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra elbette ben öncelikle tatlılarını ve çaylarını denedim. Pörfekto canlarım!

Tiremisu, kek ya da alternatifli tatlılar günlük, bunların yanı sıra Kıbrıs tatlısı diye yeni popüler olmaya başlayan bir tatlı denedim. (yakın geleceğin trileçe’si olcak) Onun da tadı oldukça güzeldi.

Bana eşlik eden kardeşim de sahlep içmişti, onu da şuraya çaktırmadan iliştireyim. Tabi siz yine de çay için:)

Standart siyah çayın yanı sıra Ahmad Tea poşet çaylarını da mekanda bulabiliyorsunuz. Adaçayı, ıhlamur, kuşburnu’ndan tutun hibiskus’a kadar bir sürü de bitki çayı çeşidi de var. Oh mis:)

Bu seçeneklere ek olarak demlikte ya da termosla da çay alabiliyorsunuz. ”Bana yetmez” derseniz dahası yok ama Tatlılar: 7.50 TL çay fiyatı ince belli:2.00, fincan 3.00,demlik 10.00, termos:15.00 TL bitki çayı çeşitleri de 5.00 TL. Bence mekanın lokasyonuna ve mekana göre oldukça uygun belirlenmiş. Mekan müdavimlerinin gelip gitmesiyle yaşıyor. Yani tepenizde bekleyen, ”bir şey daha iç” diyen yok. Ev gibi bir nokta.

İki katlı kafenin üst katında açık havada keyif yapabilir ya da mis gibi kitap kokusunda çay içebilirsiniz. Mini bir sahaf yapmışlar burayı. Bir sürü yerli-yabancı eski kitap var. Tabi tıpkı aşağı katta da olduğu gibi bu odada da dilediğiniz kitabı satın alabiliyorsunuz. Osmanlıca, Fransızca kitapların yanı sıra çocuk kitaplarından eski fotoromanlara kadar sayısız eser var. Pştt! kitap kokusuna bayılırım diyen sen misin? Hayal et bi, kapat gözünü… Aynen işte Bayılıyorum kitaplarla baş başa kalabildiğimiz mekanlara!

Hazır satın alınabilecekler demişken hemmen fincanları anlatmak istiyorum size, köşe dolapta böyle usul usul bekleyen bu fincanlar belki sizi de hayallere daldırır. Eminim benim gibi bir sürü çay aşığı da çay fincanı koleksiyonu yapmak istiyor nice zamandır.

Fincanların ortalama fiyatları tabağı ile birlikte ikili 25 TL, altılı takım halinde 50-70-90 TL arasında değişiyor.

Tabi burası yaşayan bir mekan, sürekli bazı şeyler satılıyor, yerine yenileri geliyor. Belki siz gittiğiniz de bambaşka şeyler eklenmiş olabilir.

Ben haliyle fincanlarla çok ilgilendim ama elbette mekan bir sürü detayla dopdolu, burada 1800 yılından kalma bir müzik kitabı da bulabilirsiniz mesela. Eski parfüm şişelerinden tutun da tabaklara, giysilere, saatlere kadar bir sürü eşya var!

Siz de eşyaların ruhuna inananlardan mısınız? Belki de beni buraya en çok bağlayan şey bu oldu, her eşyanın bir yaşanmışlığı var ya hani, tam da çaya göre bir şey değil mi sizce de? Şükran abla’da bu ruha inananlardan. ”Ben bir sefer gitmesem antikacılara, eskicilere içim içimi yer, çökerim” diyor. Tabi onun bu tutkusu başlarda masum bir kaç parça ile kalsa da, sonra büyümüş büyümüş evlerden taşar olmuş. Çocukları da çok seviyormuş bu taşma olayını, ”anne daha çok daha çok al” deyip duruyorlarmış:) Hiiiç şikayet etmiyorlarmış:))))

İşte bir yandan çay içeceksiniz, bir yandan hayal kuracaksınız, ”şunu kim kullanmıştır?, bu nasıl buraya gelmiştir?” diye. Bazı fotoğrafların arkası imzalı mesela. İnsanın içi bir garip oluyor…

Bu şekilde eline bir sürü albüm geçmiş Şükran ablanın, aramış taramış sahiplerini de bulmuş üstelik.

Ah zaman, ne garipsin… 

Ben size Şükran ablayı göstermiş miydim? İşte kendisi, 5 çocukla Haccettepe üniversitesi kazanıp okuyan, bitiren, güçlü bir kadın; hem anne hem abla, hem de dünyanın en hızlı taze nohut yiyicisi:) Siz de sever misiniz?

Şansıma o gün hava epey yağışlıydı, bazı fotoğraflarım ışığın kurbanı oldu, ama olsun siz gidip daha güzellerini çekersiniz belki.

Şu arkada duran vosvos’da Şükran abla’nın. Hiç bişey değilse de o çok kıskanılası bence:) Neyse aman maşallah diyeyim.

Ankara kalesi, arnavut kaldırımlı sokaklarıyla, restore edilmiş evleriyle kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Tabi yokuşu benim gibi  şişmanlara göre değil, siz de şişmansanız taksiye binin:) Şuraya mekanın adresini ekliyorum;

Kale Mahallesi, Aslanhane Sk. No:2, 06250 Altındağ/Ankara

Telefonla arayarak tarif alabilirsiniz fakat oldukça kolay bir noktada.

0 312 310 10 65 / ayrıca mekan haftanın her günü açık. 

Harika sohbeti, misafirperverliği için Şükran abla’ya çok teşekkür ederim. Yolunuz Ankara’ya düşerse ve keşfedecek bir nokta ararsanız; ya da zaten oradaysanız ve müdavimi olacağınız bir yer arayışındaysanız mutlaka bu özel mekana uğrayın.

Benden de selam söyleyin e mi?

The post Şükran Ablayı Tanıyor musunuz? Ankara Dantel Kafe appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/ankara-dantel-kafe/feed/ 0
5 Tea and Coffee Time, Keşfedilmeyi Bekliyor! http://cayaski.com/5-tea-and-coffee-time-kesfedilmeyi-bekliyor/ http://cayaski.com/5-tea-and-coffee-time-kesfedilmeyi-bekliyor/#comments Sat, 17 Dec 2016 04:57:04 +0000 http://cayaski.com/?p=6377 Eylül ayında Nişantaşı’nda güzel mi güzel bir kafe açıldı. 5 Tea & Coffee Time. Bu keyifli mekanı henüz keşfetmediyseniz yazıma buyurun:) ”Söz konusu çay ise; üşenmem, gider tek tek denerim” diyenleri duyar gibiyim. İşte size fırsat! Çay konusunda uzman, kahve alanında tutkulu bu cafede, dünyaca ünlü Ronnefeldt marka 25 çeşit demleme çay, 20 çeşit poşet çay bulunuyor. Klasik siyah çay severler için de özel harman Türk demleme çayları var elbette. 5 Tea & Coffee Time her gün 16.00 ile 20.00 arası açık. Yani keşfetmek için vaktiniz bol:) Peki, gittiğinizde hangi tatlar sizi bekliyor? Spring Darjeeling; sadece Himalayalar’ın eteklerinde, 2.200 metrede , ilkbaharda, ilk sürgünlerde elle toplanarak elde edilen en kaliteli çay yapraklarıyla hazırlanan bir çay. Ne dersiniz? Çok detaya girmeden bahsetmem gerekirse; Kahveler Guatemala Antigua, Ethiopia Yirgacheffe ve Costa Rica Tarazzu gibi çeşitlerden oluşan bir kahve portföyleri de bulunuyor. Olur ya size eşlik eden arkadaşınız bir kahve sever ise aklınızda bulunsun. Yine de siz çay severlerle gezin:)))) Mekan içinde sadece çay ve kahve çeşitleri yok elbette. Anne elinden çıkma tatlılar, tuzlular ve leziz sandviçlerle de midenizi şenlendirebilirsiniz. Ortam ise; nasıl diyor biz Türkler? heh! ”sıcacık” fakat dileyenler için Ronnefeldt çay çeşitlerini ve yine markanın şık tasarımlı demliklerini ve çay bardaklarını satın alabiliyor. 12 yılını çay ve kahve sektörüne adamış Ahmet Gümrükçü ve yıllarını Nişantaşı esnaflığına adamış Erkan Akbaş bu sıcacık cafeyi kurarken çay sektörüne yeni bir akım getirerek,  misafirlerinin de çaya olan bakış açısını genişletmeyi hedeflemişler. Uzun vadede ise; franchise vererek sundukları hizmet kalitesini daha fazla kişiye ulaştırmayı hayal ediyorlar. Umarım yolları açık olur… Bonus olarak mekanın favorilerinden; Chill Out with Herbs: Bitkilerden gelen sakinlik! Tadım uzmanları tarafından dengelenerek özel harmanlanmış çay, içeriğinde bulunan bitkilerin efsunuyla stresten uzaklaşmanıza yardımcı oluyor. Denemeden, dönmeyiniz:) İlgilenenler için sosyal medya hesapları ve açık adresi: Instagram: @5teaandcoffeetime Facebook: 5 Tea & Coffee Time Telefon: 0506 167 67 81 –...

Devamı Var!

The post 5 Tea and Coffee Time, Keşfedilmeyi Bekliyor! appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Eylül ayında Nişantaşı’nda güzel mi güzel bir kafe açıldı. 5 Tea & Coffee Time. Bu keyifli mekanı henüz keşfetmediyseniz yazıma buyurun:)

”Söz konusu çay ise; üşenmem, gider tek tek denerim” diyenleri duyar gibiyim. İşte size fırsat! Çay konusunda uzman, kahve alanında tutkulu bu cafede, dünyaca ünlü Ronnefeldt marka 25 çeşit demleme çay, 20 çeşit poşet çay bulunuyor. Klasik siyah çay severler için de özel harman Türk demleme çayları var elbette. 5 Tea & Coffee Time her gün 16.00 ile 20.00 arası açık. Yani keşfetmek için vaktiniz bol:)

Peki, gittiğinizde hangi tatlar sizi bekliyor? Spring Darjeeling; sadece Himalayalar’ın eteklerinde, 2.200 metrede , ilkbaharda, ilk sürgünlerde elle toplanarak elde edilen en kaliteli çay yapraklarıyla hazırlanan bir çay. Ne dersiniz?

Çok detaya girmeden bahsetmem gerekirse; Kahveler Guatemala Antigua, Ethiopia Yirgacheffe ve Costa Rica Tarazzu gibi çeşitlerden oluşan bir kahve portföyleri de bulunuyor. Olur ya size eşlik eden arkadaşınız bir kahve sever ise aklınızda bulunsun. Yine de siz çay severlerle gezin:)))) Mekan içinde sadece çay ve kahve çeşitleri yok elbette. Anne elinden çıkma tatlılar, tuzlular ve leziz sandviçlerle de midenizi şenlendirebilirsiniz.

Ortam ise; nasıl diyor biz Türkler? heh! ”sıcacık” fakat dileyenler için Ronnefeldt çay çeşitlerini ve yine markanın şık tasarımlı demliklerini ve çay bardaklarını satın alabiliyor.

12 yılını çay ve kahve sektörüne adamış Ahmet Gümrükçü ve yıllarını Nişantaşı esnaflığına adamış Erkan Akbaş bu sıcacık cafeyi kurarken çay sektörüne yeni bir akım getirerek,  misafirlerinin de çaya olan bakış açısını genişletmeyi hedeflemişler. Uzun vadede ise; franchise vererek sundukları hizmet kalitesini daha fazla kişiye ulaştırmayı hayal ediyorlar. Umarım yolları açık olur…

Bonus olarak mekanın favorilerinden;

Chill Out with Herbs: Bitkilerden gelen sakinlik! Tadım uzmanları tarafından dengelenerek özel harmanlanmış çay, içeriğinde bulunan bitkilerin efsunuyla stresten uzaklaşmanıza yardımcı oluyor. Denemeden, dönmeyiniz:)

İlgilenenler için sosyal medya hesapları ve açık adresi:

Instagram: @5teaandcoffeetime Facebook: 5 Tea & Coffee Time

Telefon: 0506 167 67 81 – 0212 260 74 83

Adres :Teşvikiye Muradiye Bayii Sokak No:59/D Nişantaşı

Yaşasın yeni açılan tutkulu ve sıcacık çay noktaları!

The post 5 Tea and Coffee Time, Keşfedilmeyi Bekliyor! appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/5-tea-and-coffee-time-kesfedilmeyi-bekliyor/feed/ 1
O Ağacın Altı: Kadıköy Piraye Kafe http://cayaski.com/o-agacin-alti-kadikoy-piraye-kafe/ http://cayaski.com/o-agacin-alti-kadikoy-piraye-kafe/#comments Sun, 26 Jun 2016 12:54:02 +0000 http://cayaski.com/?p=6325 O ağacın altını şimdi arıyor musun? diye devam ededursun şarkının nakaratı, mevcut sıcaklarda da herkes o ya da bu bir ağaç altı arıyor mecbur:) işte tam da aradığımız gibi bir nokta Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi ya da diğer adıyla Piraye kafe… Kadıköy’de oldukça kolay noktada bulunan kocaman ve her daim cıvıl cıvıl olan bir çay bahçesi burası. Elbette yer bulmak pek kolay değil. Fakat şansınız yaver giderse biraz bekleyip, boşalan masalardan birisine kurulabilirsiniz. Piraye kafe, artık müdavimleriyle her daim dolu olan özellikle yaz aylarının vazgeçilmez noktalarından birisi. Doğrusu benim de yolum Kadıköy’e düştüğünde aklıma ilk gelen adreslerden. Kimisi kitabını okuyor, kimi yemek yiyor, kimi çayını içiyor. Burada seçenek çok. Sinema geceleri, bol müzikli performans gösterileri, söyleşiler ve şiir dinletileri ile buradaki keyif akşam da devam ediyor. Hele de bahçenin üzerindeki ampulleri yaktılar mı tam bir cümbüş yeri oluyor burası. Seçeneğiniz çok dedim ya, sabahtan oturmaya başlasanız, kahvaltı seçeneklerinden, ana yemeklerine, atıştırmalık tabaklarından tatlılara kadar uzuun uzun vakit geçirebilirsiniz. Çay da her daim taze. İnce belli, kupa ve fincan seçenekleri de mevcut. Fiyatlar da oldukça uygun. İnce belli bardak çay: 2 TL, fincan: 3 TL, kupa 3.5 TL, tatlılar 5 TL ile 8 TL arasında, atıştırmalıklar 7 TL ile 15 TL arasında, geniş kahvaltı menüsü ile oldukça göz doyurucu. Klasik tabak 12 TL iken serpme kahvaltı 25 TL bunun yanı sıra tek tek alabileceğiniz tabaklar ve ilave lezzetler de 6 TL ile 12 TL arasında. Ana yemek için de seçeneğiniz bol:) Kapalı alanı da mevcut olan kültür evinin girişinden yakın tarihteki etkinlikleri öğrenip bilet alabilir, içerideki kitabevini ya da organik standını gezebilirsiniz. Günün her saati dolu olan sanat evine ulaşım da oldukça kolay. Kadıköy boğa heykelini arkanıza alarak önünüzde uzanan caddeye yürüyün, hemen sol tarafınızda göreceğiniz kültür sanat sokağından içeri girerek dümdüz ilerleyin biraz ötede sağ tarafta karşınıza çıkacak....

Devamı Var!

The post O Ağacın Altı: Kadıköy Piraye Kafe appeared first on Çay Aşkı.

]]>
O ağacın altını şimdi arıyor musun? diye devam ededursun şarkının nakaratı, mevcut sıcaklarda da herkes o ya da bu bir ağaç altı arıyor mecbur:) işte tam da aradığımız gibi bir nokta Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi ya da diğer adıyla Piraye kafe…

Kadıköy’de oldukça kolay noktada bulunan kocaman ve her daim cıvıl cıvıl olan bir çay bahçesi burası. Elbette yer bulmak pek kolay değil. Fakat şansınız yaver giderse biraz bekleyip, boşalan masalardan birisine kurulabilirsiniz. Piraye kafe, artık müdavimleriyle her daim dolu olan özellikle yaz aylarının vazgeçilmez noktalarından birisi. Doğrusu benim de yolum Kadıköy’e düştüğünde aklıma ilk gelen adreslerden.

Kimisi kitabını okuyor, kimi yemek yiyor, kimi çayını içiyor. Burada seçenek çok. Sinema geceleri, bol müzikli performans gösterileri, söyleşiler ve şiir dinletileri ile buradaki keyif akşam da devam ediyor. Hele de bahçenin üzerindeki ampulleri yaktılar mı tam bir cümbüş yeri oluyor burası. Seçeneğiniz çok dedim ya, sabahtan oturmaya başlasanız, kahvaltı seçeneklerinden, ana yemeklerine, atıştırmalık tabaklarından tatlılara kadar uzuun uzun vakit geçirebilirsiniz.

Çay da her daim taze. İnce belli, kupa ve fincan seçenekleri de mevcut. Fiyatlar da oldukça uygun. İnce belli bardak çay: 2 TL, fincan: 3 TL, kupa 3.5 TL, tatlılar 5 TL ile 8 TL arasında, atıştırmalıklar 7 TL ile 15 TL arasında, geniş kahvaltı menüsü ile oldukça göz doyurucu. Klasik tabak 12 TL iken serpme kahvaltı 25 TL bunun yanı sıra tek tek alabileceğiniz tabaklar ve ilave lezzetler de 6 TL ile 12 TL arasında. Ana yemek için de seçeneğiniz bol:)
Kapalı alanı da mevcut olan kültür evinin girişinden yakın tarihteki etkinlikleri öğrenip bilet alabilir, içerideki kitabevini ya da organik standını gezebilirsiniz. Günün her saati dolu olan sanat evine ulaşım da oldukça kolay. Kadıköy boğa heykelini arkanıza alarak önünüzde uzanan caddeye yürüyün, hemen sol tarafınızda göreceğiniz kültür sanat sokağından içeri girerek dümdüz ilerleyin biraz ötede sağ tarafta karşınıza çıkacak. Zaten mekanı da kime sorsanız gösterirler:) ”Esmiyor yahu” diye söylenmek yerine, keyif alabileceğiniz alternatif noktaları bulmak bence en iyisi. Unutmayın, kara kış geldiğinde de ah azıcık ısınsa diye söylenip duracaksınız:) Ağaç altında muhabbet ve çayın yeri de ayrı ama değil mi?

Dileyenler için açık adres ve telefon: Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Osmanağa Mahallesi, Bahariye Caddesi, Ali Suavi Sokak, No 4, Kadıköy, İstanbul 0(216) 414 15 21

Gitmişken etkinliklere ve kitaplara da bakmayı unutmayın:)

 

The post O Ağacın Altı: Kadıköy Piraye Kafe appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/o-agacin-alti-kadikoy-piraye-kafe/feed/ 3
Kapalıçarşı’nın Efsanesi: Şark Kahvesi http://cayaski.com/kapalicarsinin-efsanesi-sark-kahvesi/ http://cayaski.com/kapalicarsinin-efsanesi-sark-kahvesi/#comments Sat, 26 Mar 2016 07:00:43 +0000 http://cayaski.com/?p=6039 İstanbul’un belki de en güzel tarafı; sürekli keşfedilecek bir sokağının, bir noktasının oluşu. Bitmiyor gerçekten de, aman bitmesin! Hayat keşfedince güzel, keyifle çay yudumlayınca yaşanılası değil mi? Haydi gelin, bu sefer Şark Kahvesi‘ne gidiyoruz… Politikaya atılan kişilerin önce gelip Şark Kahvesi’nde kahve içtiklerini ve bunun uğur getirdiğine inandıklarını biliyoruz. Bu efsaneyi belki siz de duymuşsunuzdur. Fakat ben bu inanışı kendi içimde çay içerek yıkmış bulundum. Uğuru, kısmeti bol olsun bakalım:) İstanbul’un en önemli simgelerinden olan Kapalıçarşı’nın içinde yer alan Şark Kahvesi, çarşının simgesi olmuş durumda. Türk kahvesini kumda, Türk çayını da taze taze demleyerek getiriyorlar. Yani karbonatlı, bulanık, acı çay yok burada:) Bakır semaver, duvarlardaki resimler, arka fonda hafif hafif çalan müzik ve önünüzden gelip geçen turistler, çarşı esnafının koşturmacası; size kendinizi bambaşka bir dünyada gibi hissettiriyor. Fiyatlar ise genel ortalamanın birazcık üzerinde. İnce belli bardak çay fiyatı 3.00 TL, bunun yanında özel baharat karışımlı Şark çayı 8.00, french press’te gelen bitki çayları ise 7.00TL. Tatlılarda ise seçenek çok. Porsiyon fiyatı 12 TL’den başlıyor. Dilerseniz tost ve sandviç çeşitleri de var. fakat her şeyi lezzetli ve taze. Çalışanlar da güler yüzlü. Biz hafta içi gittiğimiz için sakindi. Yer bol içeride zaten. ayakta kalmıyorsunuz çoğu zaman. Güzel bir dinlenme, mola noktası olduğunu da söylemek gerek. Yaklaşık 50 senedir aynı yerinde hizmet veren mekân, Atalay ailesi sayesinde bu günlere taşınmış. Sabah 09:00’da açılan tarihi kahve, akşam saat 19:00’a kadar hizmet veriyor.                               Açık adresini şuraya yazmış olayım; Beyazıt Mah. Yağlıkçılar Sok. No:134 Kapalıçarşı Fakat mekân; ”kime sorsanız gösterir” kategorisinde. Kolaylıkla bulabilirsiniz.  Duvarlarda dökülmeye yüz tutmuş mevlevi motiflerini görmeli, ”kim bilir kimler gelip geçti buradan” diyerek çarşıyı bir süre izlemeli, taze demlenmiş çayın, yorgunluğu nasıl da hemen aldığını deneyimlemeli, yani yolunuz Beyazıt’a düşerse; Şark Kahvesini ziyaret etmelisiniz. Benden söylemesi:)  ...

Devamı Var!

The post Kapalıçarşı’nın Efsanesi: Şark Kahvesi appeared first on Çay Aşkı.

]]>
İstanbul’un belki de en güzel tarafı; sürekli keşfedilecek bir sokağının, bir noktasının oluşu. Bitmiyor gerçekten de, aman bitmesin! Hayat keşfedince güzel, keyifle çay yudumlayınca yaşanılası değil mi?

Haydi gelin, bu sefer Şark Kahvesi‘ne gidiyoruz…

Politikaya atılan kişilerin önce gelip Şark Kahvesi’nde kahve içtiklerini ve bunun uğur getirdiğine inandıklarını biliyoruz. Bu efsaneyi belki siz de duymuşsunuzdur. Fakat ben bu inanışı kendi içimde çay içerek yıkmış bulundum. Uğuru, kısmeti bol olsun bakalım:)

İstanbul’un en önemli simgelerinden olan Kapalıçarşı’nın içinde yer alan Şark Kahvesi, çarşının simgesi olmuş durumda. Türk kahvesini kumda, Türk çayını da taze taze demleyerek getiriyorlar. Yani karbonatlı, bulanık, acı çay yok burada:)

Bakır semaver, duvarlardaki resimler, arka fonda hafif hafif çalan müzik ve önünüzden gelip geçen turistler, çarşı esnafının koşturmacası; size kendinizi bambaşka bir dünyada gibi hissettiriyor.

Fiyatlar ise genel ortalamanın birazcık üzerinde.

İnce belli bardak çay fiyatı 3.00 TL, bunun yanında özel baharat karışımlı Şark çayı 8.00, french press’te gelen bitki çayları ise 7.00TL. Tatlılarda ise seçenek çok. Porsiyon fiyatı 12 TL’den başlıyor. Dilerseniz tost ve sandviç çeşitleri de var. fakat her şeyi lezzetli ve taze. Çalışanlar da güler yüzlü.

Biz hafta içi gittiğimiz için sakindi. Yer bol içeride zaten. ayakta kalmıyorsunuz çoğu zaman. Güzel bir dinlenme, mola noktası olduğunu da söylemek gerek. Yaklaşık 50 senedir aynı yerinde hizmet veren mekân, Atalay ailesi sayesinde bu günlere taşınmış. Sabah 09:00’da açılan tarihi kahve, akşam saat 19:00’a kadar hizmet veriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Açık adresini şuraya yazmış olayım; Beyazıt Mah. Yağlıkçılar Sok. No:134 Kapalıçarşı

Fakat mekân; ”kime sorsanız gösterir” kategorisinde. Kolaylıkla bulabilirsiniz.  Duvarlarda dökülmeye yüz tutmuş mevlevi motiflerini görmeli, ”kim bilir kimler gelip geçti buradan” diyerek çarşıyı bir süre izlemeli, taze demlenmiş çayın, yorgunluğu nasıl da hemen aldığını deneyimlemeli,

yani yolunuz Beyazıt’a düşerse; Şark Kahvesini ziyaret etmelisiniz.

Benden söylemesi:)

 

 

The post Kapalıçarşı’nın Efsanesi: Şark Kahvesi appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/kapalicarsinin-efsanesi-sark-kahvesi/feed/ 1