Matcha Çayı mı? O da ne?

Bizler için Türk çayının üzerine yok!  Ne yaparsak yapalım onun verdiği mutluluğu yakalayamıyoruz ama farklı kültürlerin çaylarını denemek, o kültürlerin damak tatlarına kısa yolculuklar yapmak da oldukça keyifli bana kalırsa.

Bakın, ne soracağım size: Matcha çayını duydunuz mu hiç?

Geleneksel Japon Çay Seremonilerinde de sık sık içilen bir çay. Gölgede yetiştirilen çay ağacı yapraklarından elde ediliyor. Yaprakları  toplandıktan sonra buhara bırakıyorlar, kurutuyorlar ve ayıklıyorlar. İşlemlerin sonunda çok az bir çay kalıyor. Kalan bu kuru çayı el değirmenleri ile çok yavaş şekilde öğütüyorlar ve toz haline getiriyorlar. Hızlı yapılırsa tat değişeceği için bu yavaşlık mecburi. Neticede ortaya çıkan parlak yeşil rengi ile matcha çıkıyor. Tam bir antioksidan bombası diyebiliriz bu çay için..

İçimine ve tadına gelecek olursak ; kaynar suya  (250 ml) 1-2 çay kaşığı ekleyip, karıştırdıktan sonra içebilirsiniz. Yoğun bir yeşil çay tadına sahip. Rengine pek alışık olmasak da, sırf faydası için bile içilebilir.

Çay seremonilerinde fincan yerine önce fırınlanmış seramik ya da kil kaseye dökülüp karıştırılıyor, özel bambu chasen ile köpük oluşturuluyor.

Bu çay, yeşil çaylar arasında antioksidan özelliği en fazla olanı, Sadece çay değil kek, soğuk içecek, pasta gibi bir çok çeşit üründe kullanılmakta. Hatta Starbucks özel bir ürün çıkarmış matcha ile.

Matcha’nın iki türü var. Koicha ve Usucha.  “Kalın” ve “İnce” demek. Usucha, 30’dan daha küçük yaştaki çay ağaçlarının yapraklarından, Koicha ise en az 30 yıllık ağaçların yapraklarından üretiliyor.

Görürseniz, duyarsanız deneyiniz 🙂