Kafkas Usulü Çay Demlemeyi Bilenler El Kaldırsın!
Çay demlemek bir sanat işi, aynı zamanda da bir keyif! Farklı farklı demleme tarzları oluşmuş yıllar içerisinde. Yazılı kaynaklar hepsinin doğruluğunu zamanı ile onaylamış, faydalarını sıralamış. Bizlere düşen ise denemek ve seçimimizi yapmak. Bir çoğumuz atasından dedesinden gördüğü şekil ile demlemeye devam ederken belki bir kısmımız da ”Peki, Kafkaslar çayı nasıl demler?” diye merak eder…
İşte cevabı;
Öncelikle söylemek gerekli ki, kafkaslar çaya ve çay demlemeye oldukça özen gösteren bir toplum. Bu yüzden en faydalı, en lezzetli demleme şeklini uzun süre aramış ve sonucunda bulmuşlar. Çünkü bölgede en fazla tüketilen içecek çay. Prof. Sultanov başta olmak üzere bir çok kafkas bilim adamı araştırmalarını yazıya dökmüş bu konuda. Önce kısaca demleme usulünü anlatmalıyım;
Porselen bir demliğin içine, (bu usülde demlemek istiyorsanız, demlik mutlaka porselen olmalı) adam başı bir tatlı kaşığı, tozu elenmiş çay konur. (yani iri ve bütün yapraklı, tozlu olmayan bir çay seçmelisiniz)
Önceden kaynatılıp soğumaya bırakılmış su, yarısını biraz geçecek şekilde demliğe doldurulur. Tabi burada soracağınız soru: ”neden akşamdan kaynatılıp dinlendirilmiş su tavsiye ediliyor?” Çünkü bir gece önce kaynatılıp dinlendirilen su yumuşar ve suyu sertleştiren maddeler dibe çöker. Kafkaflar bu işi de bir sebebe bağlamışlar elbette.
Devam edelim;
Kapağı kapatılan demlik, daha önce ateşe konulan ve fokur fokur kaynayan çaydanlığın üzerine oturtulur.
Çaydanlığın üzerinde 15-20 dakika kalan porselen demlik, ateşten alınır ve üzerine bir havlu örtülüp 5 dakika kadar dinlenmeye bırakılır.
Suyun kaynatıldığı kabın içini kaplayan kirece benzer tabakayı ise kafkas çay ustaları kazınmamasını, aksine itina ile korunmasını söylüyor. Çünkü, kaynayan su sabaha kadar bekletildiği için suyun içindeki zararlı maddeler dibe çöküyor. Kirece benzeyen beyaz tabaka, filtre görevi yaparak bu maddelerin tutulmasını sağlıyor. Böylelikle su yumuşaklığını koruyor.
Bu şekilde demlenen çayı; en fazla yarım saatlik bir süre içinde bitirmeniz gerekiyor. Zira yarım saatten fazla bekletilen dem ağırlaşıyor ve faydalı eleman bakımından fakirleşiyor. Bu da kafkas usulü çay demlemenin ve içmenin bir diğer kuralı.
Son olarak sürekli uyguladığımızın aksine; ince belli bardağa önce sıcak suyu, sonra demi koyuyorlar!
Nedeni: kaynamış suyun demin üzerine konması, demin sıcaklığının birden artmasına neden oluyormuş. Bu da, çayın içindeki faydalı elemanların parçalanıp dağılmasına yol açıyormuş.
Bu arada araştırırken kafkas kültürü ile ilgili şöyle bir bilgi daha buldum. Araştırmacı der ki;
Kafkasya’da yaşayan insanlar, çaya kekik katmayı neredeyse hiç ihmal etmiyorlar. Çünkü, bir kaşık kekik eklenmiş çay, sağlık açısından çok daha faydalı özellikler taşıyormuş. Neden mi? Kekiğin içinde ‘oleum serpili’ denilen bir tür yağ var. Bu yağ, mide ve pankreas salgılarının düzenlenmesini, dolayısıyla da sindirimin kolaylaşmasını sağlıyor. Kekik ayrıca, mide spazmlarını engelliyor, kan dolaşımını hızlandırıyor ve böbrek kumlarının düşmesine yardımcı oluyor. Son olarak, kekiğin şeker hastalarının şekerini düşürdüğünü, mide ve bağırsak ağrılarına iyi geldiğini de söyleyelim.
Bence Kafkaslar bu işi biliyor! Ne yapıp, ne edip, bir denemeli!
Ne dersiniz?
[…] “Nasıl oluyor bu kafkas usulü çay demleme?” diyorsanız BURAYA TIK TIK… […]
Ada’m başı değilde bardak başına ne kadar çay konulacağı yazsa daha mantıklı olurdu.