çay şiiri – Çay Aşkı http://cayaski.com Sen de Çaya Aşık mısın? Thu, 29 Mar 2018 08:17:29 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.7.10 Serdar Tuncer’den Çay Şiiri http://cayaski.com/serdar-tuncerden-cay-siiri/ http://cayaski.com/serdar-tuncerden-cay-siiri/#respond Sat, 05 Mar 2016 20:40:14 +0000 http://cayaski.com/?p=6016 Serdar Tuncer’in çayı ne kadar çok sevdiğini bilmeyen yok sanırım. Kendine has çay demleme yöntemini, çay ile bulduğu ilham ve çaya olan aşkını sık sık görüyor, tekrar tekrar dinliyoruz. İşte Serdar Tuncer’den bir çay şiiri daha… Kimi onda kimi bunda tat bulur Bizim keyfimiz de çay ile olur Bu çay muhabbetten rengini alır Ama tadı veren duman diyorlar Çorba bitsin çaylar nerde diyoruz Devadır bu çaylar derde diyoruz Çok fazla içmek de istemiyoruz Bir günde kırk bardak filan diyorlar Kurban yakın olmak demek cananla İnsan hakka halil olur kurbanla Ben azı diyeyim çoğu sen anla Onlar birbirine, kurban diyorlar Serdar Tuncer

The post Serdar Tuncer’den Çay Şiiri appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Serdar Tuncer’in çayı ne kadar çok sevdiğini bilmeyen yok sanırım. Kendine has çay demleme yöntemini, çay ile bulduğu ilham ve çaya olan aşkını sık sık görüyor, tekrar tekrar dinliyoruz. İşte Serdar Tuncer’den bir çay şiiri daha…

Kimi onda kimi bunda tat bulur
Bizim keyfimiz de çay ile olur
Bu çay muhabbetten rengini alır
Ama tadı veren duman diyorlar

Çorba bitsin çaylar nerde diyoruz
Devadır bu çaylar derde diyoruz
Çok fazla içmek de istemiyoruz
Bir günde kırk bardak filan diyorlar

Kurban yakın olmak demek cananla
İnsan hakka halil olur kurbanla
Ben azı diyeyim çoğu sen anla
Onlar birbirine, kurban diyorlar

Serdar Tuncer

The post Serdar Tuncer’den Çay Şiiri appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/serdar-tuncerden-cay-siiri/feed/ 0
Hüsrev Hatemi ile Çay… http://cayaski.com/husrev-hatemi-ile-cay/ http://cayaski.com/husrev-hatemi-ile-cay/#respond Tue, 01 Dec 2015 17:49:58 +0000 http://cayaski.com/?p=5695 Hüsrev Hatemi’nin çok derin bir kalemi vardır, sanki mesleği tıp doktorluğu değil de ruh doktorluğu gibi… Karakavak şiirinde öyle bir şey söyler ki çay için, kalbinizde bir yere yerleşiverir. İşte o şiir, işte yine edebiyatımızın ayrılmaz parçası çay… (1) seni çok az düşünmeye and içmeliyim; düşünmek seni, ölümü mûnisleştirir, güller açılmağa başlar ardarda. ama versailles bahçelerinde değil, hindibalı, ısırganlı yollarda… seni düşünmek bir konser başlatır o anda, ama öyle siyah papyonlu bir virtüöz değil, kunduraları tozlu, bakışları dalgın, kamburlaşmış kır saçlı bir tanbûri, yakıcı nağmeler koşturur yüreğimde… kola değil çay içmektir seni düşünmek, seni düşünmek erzurum, tebriz, tiflis; yani aşık garip coğrafyası… içimde senem’mişsin gibi bir his, sen bundan habersiz, uzak kentlerde, batılı bir hüzün yaşarken bile. seni düşünmekten korkuyorum artık; ölümlü olduğunu her akşam karanlık, söyler bana ve buna tahammül zor… benim ölümüm mûnisleşirken, seninki kanlı zalim oluyor gözümde. çok az düşünmeliyim seni çok az. seni çok az düşünmeye and içmeliyim (2) kentlerin birçoğunda uzun kavak kalmadı ki gıcırdasın ama benim sol yanımda sancı baki… anne ne olur ki, sıram gelmiş olsun varsın; ben ölürsem benden genci var tabii ama aşık garip değil hiçbiri. ben de olamadım, yokmuş kısmette, yaşadıkça şah senem’i hissettim gerçi tebrize, tiflis’e hiç gitmedim gitsem de bulamazdım, eminim. anne yunus ne dediyse hep çıktı şeytanlar semirdi kuvvetli oldu. zayıf kalsalar ne farkederdi… nasılsa onlar galip gelecekti bundan sonra aşık garip olunur mu ki sen onu söyle anne. (3) şâm-ı garibanda değilsek de, muhakkak çırağanda değiliz anne lambalar söndü, çakmağı kim yakacak bu uluyanlar çakal mı ben, hırkasını giymiş bir derviş miyim? yoksa öldüm mü anne… hiçbir ilişkim kalmadı çevreyle; yağmur beyhude yağıyor hani camdan, bakacak arap kızları da nerde? bir şahin uçurtma marifetim vardı kaleden kaleye; cılız kuşcağızlarmış onlar şahin değil, ben uçurduğum için uçmazlarmış başıboş uçarlarmış üstelik, sırtımda hırka, ayağımda terlik… niye ben ölmüş müyüm...

Devamı Var!

The post Hüsrev Hatemi ile Çay… appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Hüsrev Hatemi’nin çok derin bir kalemi vardır, sanki mesleği tıp doktorluğu değil de ruh doktorluğu gibi…

Karakavak şiirinde öyle bir şey söyler ki çay için, kalbinizde bir yere yerleşiverir. İşte o şiir, işte yine edebiyatımızın ayrılmaz parçası çay…

(1)

seni çok az düşünmeye and içmeliyim;
düşünmek seni, ölümü mûnisleştirir,
güller açılmağa başlar ardarda.
ama versailles bahçelerinde değil,
hindibalı, ısırganlı yollarda…

seni düşünmek bir konser başlatır o anda,
ama öyle siyah papyonlu bir virtüöz değil,
kunduraları tozlu, bakışları dalgın,
kamburlaşmış kır saçlı bir tanbûri,
yakıcı nağmeler koşturur yüreğimde…

kola değil çay içmektir seni düşünmek,
seni düşünmek erzurum, tebriz, tiflis;
yani aşık garip coğrafyası…

içimde senem’mişsin gibi bir his,
sen bundan habersiz, uzak kentlerde,
batılı bir hüzün yaşarken bile.
seni düşünmekten korkuyorum artık;
ölümlü olduğunu her akşam karanlık,
söyler bana ve buna tahammül zor…
benim ölümüm mûnisleşirken,
seninki kanlı zalim oluyor gözümde.
çok az düşünmeliyim seni çok az.
seni çok az düşünmeye and içmeliyim
(2)
kentlerin birçoğunda uzun kavak kalmadı ki gıcırdasın
ama benim sol yanımda sancı baki…
anne ne olur ki,
sıram gelmiş olsun varsın;
ben ölürsem benden genci var tabii
ama aşık garip değil hiçbiri.
ben de olamadım, yokmuş kısmette,
yaşadıkça şah senem’i hissettim
gerçi tebrize, tiflis’e hiç gitmedim
gitsem de bulamazdım, eminim.
anne yunus ne dediyse hep çıktı
şeytanlar semirdi kuvvetli oldu.
zayıf kalsalar ne farkederdi…
nasılsa onlar galip gelecekti
bundan sonra aşık garip olunur mu ki
sen onu söyle anne.
(3)
şâm-ı garibanda değilsek de,
muhakkak çırağanda değiliz anne
lambalar söndü, çakmağı kim yakacak
bu uluyanlar çakal mı
ben, hırkasını giymiş bir derviş miyim?
yoksa öldüm mü anne…
hiçbir ilişkim kalmadı çevreyle;
yağmur beyhude yağıyor hani camdan,
bakacak arap kızları da nerde?

bir şahin uçurtma marifetim vardı
kaleden kaleye;
cılız kuşcağızlarmış onlar şahin değil,
ben uçurduğum için uçmazlarmış
başıboş uçarlarmış üstelik,
sırtımda hırka, ayağımda terlik…
niye ben ölmüş müyüm anne?

çıktım yücesine seyran eyledim
kayak merkezleri olmuş yüceler;
karlar üstünde kırmızı gagalı bir kara kuş,
dalgın ve bîhuş
bakıştık bir süre, ben kuşça
o, insanca

kerem’ler gurbetle işçiydiler
aslı’ları doğrusu aramadım
şah senem’i düşündüm sessizce

‘dost elinden dolu içmiş deliyim’
makine yağlı köpüklü sokak seliyim
ben sanayi oğluyum, sanayi sefiliyim
endüstriyi seversen değme yarama anne.
halep’e girmeden terkediyorum, halep şen olsun
anne ben nereye gitmeli oldum, bilmiyorum.
o kırılma sınırında ince,
o bir tane;
korunacaktı güya;
‘değmesin hop yağlı boya’
haykırışlarıyla kırıldı.
çok yıllar önceki doğu’da,
ölenler testici dükkanlarında
mey kasesi olurlardı, şimdiyse
çevreyolu geçecek günün birinde
narin kaburgaları üstünden
o korunması gereken bedenin
zalim zaman, onu korumayacak
niye ben ölmüş müyüm ki bunlar olacak?
hırka giyenler fırkasından mıyım?
saat kaç, hangi sene?
anne!

Hüsrev Hatemi

The post Hüsrev Hatemi ile Çay… appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/husrev-hatemi-ile-cay/feed/ 0
Ahmet Kaya için bi çay içelim şimdi… http://cayaski.com/ahmet-kaya-icin-bi-cay-icelim-simdi/ http://cayaski.com/ahmet-kaya-icin-bi-cay-icelim-simdi/#respond Mon, 16 Nov 2015 13:55:15 +0000 http://cayaski.com/?p=5564 Ahmet Kaya için sözlenecek ne çok şey, şarkılarıyla içilecek ne çok çay var. 15 sene geçmiş aramızdan ayrılalı, fakat şarkıları hala eşlik ediyor çayımızın dumanına O zaman bir Enver Gökçe şiirini Ahmet Kaya bestesi ile dinlemenin vaktidir. Ne diyor şarkı aslında bize; sevdiklerimiz ölmezler, bir sabah gün doğumuna, gece en üşüdüğümüz anda, bir çayın sıcaklığında gelirler yanımıza. Zaten en önemlisi de sevdiklerimizi kalbimizde yaşatmak değil midir? Bir de aşağıdaki gibi bir not buldum internet üzerinde araştırırken. Fakat ne yazık ki sahibini bulamadım. Her kim ise pek güzel söylemiş! Ahmet Kaya’da çayı pek severmiş, Bugün çaylar Ahmet kaya için…  Geleceğim- Ahmet Kaya Geçici ayrılık benimkisi Ilkyaz çiçeğine gebeyim Ağıtlar yakmayın adıma Ben ölmedim ölmeyeceğim Sıcak saklayın gecelerimi Karlar altından çıkıp geleceğim Düşlerinizin ateşinden Ilık bir rüzgar gibi eseceğim Demlice bir çay koyun üstüne Aç çocuk gibi besleyin sobayı Nasıl tütüyorsanız gözlerimde Oylece tütsün buharı Uzunca serin yatağımı Boyunca uzansın ayağım El aman deyince gece Usulca kıvrılır yatarım Can canım canlarım Hazır mı koynunuzdaki yerim Gün olur gecikmiş çocuk gibi Bağıra çağıra gelirim.

The post Ahmet Kaya için bi çay içelim şimdi… appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Ahmet Kaya için sözlenecek ne çok şey, şarkılarıyla içilecek ne çok çay var. 15 sene geçmiş aramızdan ayrılalı, fakat şarkıları hala eşlik ediyor çayımızın dumanına

O zaman bir Enver Gökçe şiirini Ahmet Kaya bestesi ile dinlemenin vaktidir. Ne diyor şarkı aslında bize; sevdiklerimiz ölmezler, bir sabah gün doğumuna, gece en üşüdüğümüz anda, bir çayın sıcaklığında gelirler yanımıza. Zaten en önemlisi de sevdiklerimizi kalbimizde yaşatmak değil midir?

Bir de aşağıdaki gibi bir not buldum internet üzerinde araştırırken. Fakat ne yazık ki sahibini bulamadım. Her kim ise pek güzel söylemiş! Ahmet Kaya’da çayı pek severmiş,

Bugün çaylar Ahmet kaya için…

 Geleceğim- Ahmet Kaya

Geçici ayrılık benimkisi
Ilkyaz çiçeğine gebeyim
Ağıtlar yakmayın adıma
Ben ölmedim ölmeyeceğim
Sıcak saklayın gecelerimi
Karlar altından çıkıp geleceğim
Düşlerinizin ateşinden
Ilık bir rüzgar gibi eseceğim
Demlice bir çay koyun üstüne
Aç çocuk gibi besleyin sobayı
Nasıl tütüyorsanız gözlerimde
Oylece tütsün buharı
Uzunca serin yatağımı
Boyunca uzansın ayağım
El aman deyince gece
Usulca kıvrılır yatarım
Can canım canlarım
Hazır mı koynunuzdaki yerim
Gün olur gecikmiş çocuk gibi
Bağıra çağıra gelirim.

The post Ahmet Kaya için bi çay içelim şimdi… appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/ahmet-kaya-icin-bi-cay-icelim-simdi/feed/ 0
Atalay Demirci’den ”Bir Bardak Çay Şiiri” http://cayaski.com/atalay-demirciden-bir-bardak-cay-siiri/ http://cayaski.com/atalay-demirciden-bir-bardak-cay-siiri/#respond Sat, 10 Oct 2015 23:26:16 +0000 http://cayaski.com/?p=5413 Atalay Demirci’yi şahsen tanımıyorum ama keyifli bir insan olduğunu düşünüyorum. Çay üzerine yazdığı şiiri görünce daha da bir ısındı içim doğrusu:) kafiyeli olmasının yanı sıra ülkemizdeki çay kültürünü de kısaca özetlemiş, çayın aslında hayatımızın ne kadar büyük bir parçası olduğunu da çok keyifli şekilde vurgulamış. Muhammet Yolcu’nun seslendirmesi ve hazırladığı video ile de tablo tamamlanmış. Daha fazla uzatmadan paylaşıyorum o halde, Çayınız demli, gününüz keyifli olsun efendim:)

The post Atalay Demirci’den ”Bir Bardak Çay Şiiri” appeared first on Çay Aşkı.

]]>
Atalay Demirci’yi şahsen tanımıyorum ama keyifli bir insan olduğunu düşünüyorum. Çay üzerine yazdığı şiiri görünce daha da bir ısındı içim doğrusu:)

kafiyeli olmasının yanı sıra ülkemizdeki çay kültürünü de kısaca özetlemiş, çayın aslında hayatımızın ne kadar büyük bir parçası olduğunu da çok keyifli şekilde vurgulamış. Muhammet Yolcu’nun seslendirmesi ve hazırladığı video ile de tablo tamamlanmış. Daha fazla uzatmadan paylaşıyorum o halde,

Çayınız demli, gününüz keyifli olsun efendim:)

The post Atalay Demirci’den ”Bir Bardak Çay Şiiri” appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/atalay-demirciden-bir-bardak-cay-siiri/feed/ 0
Sezai Karakoç ve Çay Şiiri… http://cayaski.com/sezai-karakoc-ve-cay-siiri/ http://cayaski.com/sezai-karakoc-ve-cay-siiri/#respond Thu, 26 Feb 2015 14:48:07 +0000 http://cayaski.com/?p=1266 7 güzel adamdan birisi Sezai Karakoç! Onu tanıyanlar ”çok derin bir adam” diye anlatıyor. Hayatı sorgulayarak yaşayan, sözleri ve duyguları tüm anlamlarıyla çözme gayretiyle yaşamış, kalbi güzel, niyeti güzel bir adam Sezai Karakoç… Sevgileri, yenilgileri ve efkârla içtiği çayları da olmuş hayatında elbet. Hani bazı cümlelerden yüzlerce anlam çıkarabiliriz ya istersek bazen, işte onun her satırı böyle… Sevgili Mustafa Ruhi Şirin’in önerisi ile ve ona ithafen yayınlıyorum bu şiiri… Güzel kalplerden, güzel gözlerden önerildi de düştü önüme anlayacağınız… Baş köşeyi kim aldı, kime verdin? Bir bardak soğuk su gibidir onlar Ellerinin uzandığı her masada taş gibi bir çay. Bizim içtiğimiz çay da çaydır. Çarpık dudaklı, ezik gözlü allı mavili çaylar Şehirlerden çok güneş vardır o çaylarda O çaylar dağları bin parça eder getirir. Yaşamayı çağıl çağıl getirir. Dans eden bir kadının ayak bilekleri gibidir onlar Judy Garland gibi çay, kan gibi çay O çaylardan su içenlerin gözleri Benim çay bardağımda senin gözlerin olur Senin gözlerin sizin çay bardağınızda. Sezai Karakoç

The post Sezai Karakoç ve Çay Şiiri… appeared first on Çay Aşkı.

]]>
7 güzel adamdan birisi Sezai Karakoç! Onu tanıyanlar ”çok derin bir adam” diye anlatıyor. Hayatı sorgulayarak yaşayan, sözleri ve duyguları tüm anlamlarıyla çözme gayretiyle yaşamış, kalbi güzel, niyeti güzel bir adam Sezai Karakoç…
Sevgileri, yenilgileri ve efkârla içtiği çayları da olmuş hayatında elbet. Hani bazı cümlelerden yüzlerce anlam çıkarabiliriz ya istersek bazen, işte onun her satırı böyle…
Sevgili Mustafa Ruhi Şirin’in önerisi ile ve ona ithafen yayınlıyorum bu şiiri…
Güzel kalplerden, güzel gözlerden önerildi de düştü önüme anlayacağınız…

Baş köşeyi kim aldı, kime verdin?
Bir bardak soğuk su gibidir onlar
Ellerinin uzandığı her masada taş gibi bir çay.
Bizim içtiğimiz çay da çaydır.
Çarpık dudaklı, ezik gözlü allı mavili çaylar
Şehirlerden çok güneş vardır o çaylarda
O çaylar dağları bin parça eder getirir.
Yaşamayı çağıl çağıl getirir.
Dans eden bir kadının ayak bilekleri gibidir onlar
Judy Garland gibi çay, kan gibi çay
O çaylardan su içenlerin gözleri
Benim çay bardağımda senin gözlerin olur
Senin gözlerin sizin çay bardağınızda.
Sezai Karakoç

The post Sezai Karakoç ve Çay Şiiri… appeared first on Çay Aşkı.

]]>
http://cayaski.com/sezai-karakoc-ve-cay-siiri/feed/ 0